KIRIM VE NOGAY TATAR YEMEKLERİ

facebook sayfamız tıklayın/TATAR YEMEKLERİ OKYANUSU
Beğen


ANA SAYFA YENİ TARİFLER FACEBOOK İLE ETKİLEŞİMLİ OLARAK YAPILACAKTIR.YORUMLARINIZLA PAYLAŞIMLARINIZLA KATKIDA BULUNUN

TATAR AŞLARI, TATAR MUTFAĞI VE TATAR MUTFAK KÜLTÜRÜ HAKKINDA HER ŞEY

26 Şubat 2011 Cumartesi

ÇİBÖREK DESTANI (LİNKLİ)

ÇİBÖREK DESTANI


 Not: Resim alıntıdır, Bu güzelliği görünce dayanamadım, zaten 7 çiböreği birden pişerken resimleme şansın yok, işte ŞİBÖREK budur,
Not: şiirdeki yemek isimlerine tıklayarak tariflerine ulaşabilirsiniz

ÇİBÖREK DESTANI
İSMAİL OTAR

Ataydan kalgan bizge: Etli, maylı, kamuraş.
Atadan kalmış bize etli yağlı hamuraşı
Köbetemen katlama, lakşa, cantık, tataraş,
KOBETE  ile KATLAMA , LAKŞA, CANTIK, TATARAŞ
Sarıburma, kalakay, kavurma börek, ummaç,
SARBURMA, KALAKAY, KAVURMA BÖREK,UVMAŞ
Şilter, salma, irimçik, tabak börek, bazlamaç,
ŞİLTER, SALMA, ekşimik, TABAKBÖREK, PAZLAMA
Kurma cemiş, kesmeçe, ögüz börek, kıygaça...
Saysan pitiralmazsın, adlarını yıllarca!...
Saysan bitiremezsin adlarını yıllarca
En başında bularnın kele kutlu çibörek!...
Yüzyıllardan bu yana bunlarla sertleşmiş kemik
Miyimizge işlegen, kündük buman kesilgen,
Beynimize işlemiş, göbek bunla kesilmiş
Kan bularman koyurgan, hep bularman ösülgen...
Kan bunlarla koyulmuş, hep bunlarla büyünmüş
Bıydaynı biz tapkanmız; Kamuraş baş aşımız.
Buğdayı biz bulmuşuz, hamuraşı baş yemeğimiz
Aşagansayın bonu, ösetura yaşımız;
Yedikten sonra bunu büyür gençlerimiz
Bala, çaga, kalkımız sağlam, akıllı bola,
Çoluk çocuk, halkımız sağlam akıllı olur
Ne iş körse boldurmay, gene de küçlü kala.
Ne iş görse yapamaz genede güçlü kalır
Kayaktan kelse balam bir çibörek kokusu,
Nereden gelse oğlum bir çibörek kokusu
Uyaklarda yaşaydır bir Kırım korantası.
O yanlarda yaşıyordur bir kırım ailesi
(Kırımlı) man (çibörek) ayrılmay birbirinden;
Kırımlı ile çibörek ayrılmıyor birbirinden
Kırımlılıktan çıka ayrılsa çibörekten.
Kırımlılıktan çıkar ayrılırsa çibörekten
Kaysı kız bilmiy bolsa çibörek yasamaga.
Hangi kız bilmiyorsa çibörek yapmayı
Soramaylar, almaylar anaylar caşlarına.
Sormazlar,almazlar anneler delikanlılarına
Keçse çibörek sözü,köz u yakka aylanır,
Geçse çibörek sözü göz o yana döner
Kursak çalışabaşlar, avuz suyu çıbırır.
Mide çalışmaya başlar ağız suyu akar

Çibörek pişirmege keldi ya endi sıra:
Çibörek pişirmeye geldi ya artık sıra
Aşkanada cayuvnu cay konanın astına;
Mutfakta yaygıyı yay yastağacın altına
Un, suv, tuzunu karıştır, ölçülü bas kamurnu,
Un, su, tuzunu karıştır, ölçülü bas hamuru
Kulak memesi dayın bolmalı cımşaklığı.
Kulak memesi gibi olmalı yumuşaklığı
Kesmeçe, kıygacaday bolmaz açtılgan undan
Kesmece, kıygaşa gibi olmaz mayalı undan
Katlama, şilterdayın açıtılmagan undan.
Katlama, şilter gibi mayalanmamış undan
Yasalır hep çibörek. Bala cumurtugunday
Yapılır hep çibörek, çocuk yumruğu gibi
Ya kaz cumurtkasınday kamurlarnı kesekoy;
Veya kaz yumurtası gibi hamurları kesiver
Unga bula, konaga un serp te cabışmasın.
Una bula, yastağaca un serp te yapışmasın
Al koluna oklavnı, tögerek aç her birin.
Al eline oklavayı, yuvarlak aç her birisini
En bir süyem bolmalı, kalınlık koy terisi,
Eni bir sele(küçükkarış) olmalı, kalınlığı koyun derisi
İnce bolsa teşilir, kalın bolsa kalır çiy.
İnce olursa delinir, kalın olursa kalır çiğ
Bolsun eki kapımlık, yasalmalı kiçkene.
Olsun iki yutumluk, yapılmalı küçücük
Alayının boyu da uymalı birbirine.
Hepsinin boyu da uymalı birbirine

Etin bolmasın balam, arık, semiz, çandırdan,
Etin olmasın oğlum, zayıf,şişman, çandırdan
Bolsun süt danasından, az maylı boş büyürden.
Olsun süt danasından, az yağlı boş böğürden
Sölü hiç alınmagan, cangı kıygan kıymanı.
Suyu hiç akmamış yeni kıyılmış kıymayı
Karıştır tuz bübermen, unutma bol sogannı.
Karıştır tuz biber ile unutma bol soğanı
Al bir kaşık kıymadan, sal kamurnun içine;
Al bir kaşık kıymadan, koy hamurun içine
Yarımayday ettirip cap yarısın üstüne...
Yarım ay gibi yapıp kapat yarısını üstüne
Bir ekiçik nasip sal, capkan çetin kes, bastır.
Bir ikicik nasip koy, kapattığın tarafı kes bastır
Çoyun kazan içinde ocakta may da azır
Çöven kazan içinde ocakta, yağda hazır
Mayın kaynak bolmalı; eksik bolmasın sakın
Mayın kaynak olmlı,eksik olmasın sakın
Eki yüz dereceden. Avur bolur son aşın.
İkiyüz dereceden, ağır olur yoksa aşın
İlk pişkenni sen aşa, maynı sık sık deniştir;
İlk pişeni sen ye, yağını sık sık değiştir
Son pişkenge karama; başkasına avuştur.
Son pişene bakma, başkasına yollayıver
May kokusu da üyge cayılmasın dep aytsan,
Yağ kokusu da eve yayılmasın dersen
Aruv çeksin çagarak, tıkanmazsın kokudan.
İyi çeksin bacak tıkanmazsın kokudan
Kamurnu al, kazanga sal bir çetten akırtın,
Hamuru al, kazana koy bir yandan ağırca
Şır şır etip şırıldap pişebaşlar kamurun.
Şır şır yapıp şırıldayıp pişmeye başlar hamurun
Bir ekilep köbdürüp kaynat. biraz üyrülsün,
Bir ikileyip köpürtüp kaynat biraz üyrülsün
Kızarganda tap sonu mına pişti baş aşın.
Kızardığında ta sonu işte pişti baş yemeğin
Şilter, uklum, salmaday çıgarılmaz çolpuman,
Şilter,lokum, salma gibi çıkarılmaz kepçe ile
Kaşık ya da maşaman almalısın kazandan.
Kaşık yayda maşa ile almalısın kazandan
Üy savutnun içine, sal tögerek konaga,
Yığ kabın içine, koy yuvarlak yastağaca
Körünmesin üyümden kim otursa aldına.
Görünmesin yığımdan kim otursa önüne
Toplaşsın korantamız endi kona başına,
Toplaşsın ailemiz artık sofra başına
Son, sıraman otursun, herkes karap yaşına.
Sonra sıra ile otursun herkes bakıp yaşına
(Pismillâ!) dep başlasa kartımız aşamaga,
Bismillah deyip başlasa yaşlımız yemeye
Başlar alay kollar da savutka uzanmaga;
Başlar bütün eller de kaba uzanmaya
Kimse bir şiy konuşmaz, ortaga bir lap aytmaz;
Kimse bir şey konuşmaz, ortaya bir laf söylemez
Bir kol kalabalığı körünür, hiç toktamaz,
Bir kol kalabalığı görünür, hiç durmaz
Avuzlarman savutnun arasında katalar,
Ağızlar ile kabın arasında katalar
Kol işler, avuz oynar, tamaklar da cutarlar,
El işler, ağız oynar damaklar da yutarlar
Sorpasını çıbırtmay ekiçik tür, bir katla;
Suyunu akıtmadan ikiye dür, bir katla
Cıllı cıllı aşayber, çatal pıçak kullanma:
Sıcak sıcak yiyiver, çatal bıçak kullanma
Birin calma, birin cut, birin kolda azır tut;
Birini çiğne, birini yut birini elde hazır tut
Tirkelsin artlartından, hiç toktamay çayna, cut.
Tirkelsin artlarından, hiç durmadan çiğne yut
Cıyrık bolsan toymazsın, aç turarsın sopradan.
Çekinik olursan doyamazsın, aç kalkarsın sofradan
Tapkanda aşa balam, peşman bolma sonradan.
Bulduğunda ye oğlum, pişman olma sonradan
Kertme turşusu, katık ya cazmaman tokmakla;
Ahlat turşusu, yoğurt veya ayran ile tokmakla
Art artına aşeyber, kursak algaçı aşa.
Ardı ardına yiyiver, kursak alana kadar ye
Kasta bolsan toktama sakın tokuzlamadan;
Hasta ise durma sakın dokuzlamadan
Avursunur son rızkın, tabalmazsın kıdırsan.
Ağırlaşır sonra rızkın, bulamazsın arasan
Tokuzdan son açılır, sav ekende, iştahın,
Dokuzdan sonra açılır, sağ iken iştahın
Aşa balam, aşayber, yatışkanda aşavın,
Ye oğlum, yiyiver, yatıştığında açlığın
Tirnekle gene aşa, oga naz etilir mi?
Tirnekle gene ye, ona naz edilirmi
Okşıgaçı aşayber, oga hiç toyulur mu?
Okşıgaçı yiyiver, ona hiç doyulurmu
Eger bilmek istesen negadar aşaganın,
Eğer bilmek istersen ne kadar yediğini
Her çibörek alganda kopar sakla kenarın,
Her çiğbörek aldığında kopar sakla kenarını
(Aşamayman köp) desen alıp alıp sayarsın
Yemiyorum çok desen alıp alıp sayarsın
Katındaki kırslarsa bo belegini senin,
Yanındaki çalarsa bu belgiliğini senin
Kayt anbaştan başlarsın kenardan koparmaga.
Dön enbaştan başlarsın kenardan koparmaya
Köbdeşlenir kursagın, yaklaşkanda kırıkka
Çoksar karnın yaklaştığında kırka
Tolasımak gerekir. Bundan artık aşasan
Tolasımak gerekir bundan fazla yersen
Belki bastırık kelir, belki cemlersin yarın.
Belki karabasan gelir, belki amelsin yarın
Ne zarar bolaken şo, beş on fazla aşalsa.
Ne zararı oluyormuş ki, beş on fazla yenilse
Zaten şehit sayıla çibörekten kim ölse;
Zaten şehit sayılıyor çibörekten kim ölse
Yarlıkanır günahı, ogratılmaz sıratka,
Affedilir günahı, uğratılmaz sırata
Ciberilmez tamuga, keter dogru uçmakka.
Gönderilmez cehenneme, gider doğru cennete
Arada aytar anay:-"Nasip saldım sizlerge.
Arada der anne:- “nasip saldım sizlere”
Üylenecek demektir; çıksa üzüm kızlarga;
Evlenecek demektir, çıksa üzüm kızlara
Zeytin çıksa caşlarga işi aruv bolacak;
Zeytin çıksa gençlere işi iyi olacak
Ekevi kimge çıksa, o Kırımga kaytacak."
İkisibirden kime çıksa o kırıma geridönecek
Negadar aşalsa da kolayca sinirilir;
Ne kadar yense de kolayca sindirilir
Keçenin bir vaktında açlıktan uyanılır.
Gecenin bir vaktinde açlıktan uyanılır
Toygandanson bir aruv, buyukur, kalgır insan,
Doyduktan sonra bir iyice, buyukur, kalgır insan
Bir çırımçık ay balam, ne tatlı bolur bilsen...
Bir yarımcık ay oğlum, ne tatlı olur bilsen
Canga can kata diyler, aruv bolsa çibörek;
Cana can katar derler, iyi olsa çibörek
Rahat yuklana diyler, kursak tolsa çibörek...
Rahat uyunur derler, karın dolsa çibörek
Başka aşday tuvuldur, aşaganga tam cugar,
Başka yemekler gibi değildir, yiyene tam cukar
Tez öser aşaganlar, birden canlılık tuyar.
Tez büyür yiyenler, birden canlılık duyar
Çibörekmen kim össe, kastalık neken bilmez;
Çibörekle kim büyüse, hastalık neymiş bilmez
Ülser, kanser, veremden, taşikardiden ölmez.
Ülser, kanser, veremden, taşikardien ölmez
Aytuvlu doktur aytkan, tansiyonlu bir kartka:
Aytuvlu doktor demiş, tansiyonlu bir yaşlıya
- Babay, başka çare yok, çibörek kerek saga!...
Baba başka çare yok, çibörek lazım sana
Karnın avursa balam, pırasaman kabaktan,
Karnın ağrırsa oğlum, pırasayla kabaktan
Zitin maylı aşlardan, pasulya, ıspanaktan,
Zeytin yağlı yiyeceklerden, fasulye, ıspanaktan
Savurun küyse kadam, kirevizden, büberden,
Savurun yansa kardeşim, kerevizden, büberden
Havuçtan, patlıcandan, pazı, karnıbahardan;
Havuçtan,patlıcandan, pazı, karnıbahardan
Başın avursa ya da kelse avur bir sancı,
Başın ağrısa ya da gelse ağır bir sancı
Dakikasında keser, çibörektir ilâcı..
Dakikasında keser çibörektir ilacı
Bolsa eger soprada birkaç tane çibörek,
Olsa eğer sofrada birkaç tane çibörek
Her bir dertke devadır, başka ilâç ne kerek..
Her bir derde devadır, başka ilaç ne gerek

Baharda, cıllı cazda, küzde ya kattı kışta,
Baharda, sıcak yazda, güzde yada sert kışta
Erte carık, üylede, akşam vaktında aşta,
Sabaherken, öğlede, aşkım vaktinde yemekte
Arman başlap pitkende, üyde, toyda ya colda
Harman başlayıp bittiğinde, evde, düğünde yada yolda
Men onsuz etalmayman, çiböregim hep kolda.
Ben onsuz edemiyorum, çiböreğim hep elde
İptarlarda, temçitte bol çibörek aşasan
İftarlarda, sahurda bol çibörek yersen
Raat eter kursagın, makbul bolur orazan.
Rahat eder karnın, makbul olur ramazanın
Er bir yerde, er vakıt aruv keter çibörek,
Her bir yerde, her vakit iyi gider çibörek
Protein, kalori, gıdası bol mubarek..
Protein, kalori, gıdası bol mübarek
Çaş kelinge çibörek, çaş kiyevge çibörek;
Genç geline çibörek, genç damata çibörek
Savlık, huzur bolsun dep kart, sabiyge çibörek.
Sağlık, huzur olsun deyip yaşlıya, çocuğa çibörek
Tez tüzelir zavallı, ber çibörek loksaga.
Çabucak düzelir zavallı, ver çibörek lohusaya
Saglam bolur müçesi, kırkı tolgan balaga
Sağlam olur müçesi, kırkı dolan çocuğa

Biraz kuyruk suvurttur, biraz da çibörek ber.
Biraz kuyruk suvurttur, biraz da çibörek ver
Bir yaşında balanı kes sütten kızım yeter;
Bir yaşında çocuğu kes sütten kızım yeter
Başka bir aş tüşünme, çibörek birkaç tane...
Başka bir aş düşünme, çibörek birkaç tane
Okugan, çalışkanga anavdan ber sen gene.
Okuyan, çalışana ondan ver sen yine
Cavnı bek tez öttürsun, askerlerge çibörek,
Düşmanı pek çabuk öldürsün, askerlere çibörek
Ber köp yıllar yaşasın, kart, kartiyge çibörek...
Ber çok yıllar yaşasın, yaşlıya, nineye çibörek
Közü cumdurulganda, bir Kırımlı kişige,
Gözü yumdurulduğunda, bir kırımlı kişiye
Toktatılmadan ketsin, tez barsın dep cennetke
Durdurulmadan gitsin, tez varsın diye cennete
Zemzem suvuman birge çibörek sorpasından.
Zemzem suyuyla beraber çibörek suyundan
Tamgızırsın avzına; çibörek koklatırsın.
Damlatılsın ağzına, çibörek koklatırsın
Çekmesin dep sıkıntı Kırımlılar uçmakta
Çekmesin diye sıkıntı kırımlılar cennette
Huriler taşıy eken bol çibörek aldına...
Melekler taşıyorlar imiş bol çibörek önüne

Otar Köyde, Kırımda aşasam bir çibörek,
Otar köyünde, kırımda yesem bir çibörek
Tostakanman cazmanı köstergede diy çürek:
Ahlat turşusu ile ayranı gösterse diyor yürek
Ak duvagın (Çatır Tav) birkün elbet cabınır,
Ak duvağın çadırdağı bir gün elbet örtülür
Bir balaban toy yasap öz halkıman üylenir.
Bir büyük düğün yapıp öz halkı ile evlenir
Dare urar (Tokuz) nu, çalınır (Koş Keldiniz!)
Def vurur dokuzu, çalınır hoş geldiniz
(Hannın Sopra Avası), (Borlu) hem (Karadeniz),
Hanın sofra havası, borlu ve karadeniz
(Avur Hava), (Kaytarma), (Beyim Odaman), (Çoban),
Ağırhava, kaytarma, beyim odaman, çoban
(Ant Etkemen) den son kelecektir (Aktaban),
Ant etkemen den sonra gelecektir aktaban
(Atımın Başı) aylanır Türkelleri betine,
Atımın başı dolanır türkelleri yüzüne
Tutsak Türklük kurtulur, düşman erer sırrıma!...
Tutsak Türklük kurtulur, düşman erer sırrıma
Celpiriy körsem kökte Türk Birliği bayragın,
Yellendiğini görsem gökte türk birliği bayrağını
(Yaşav endi yeter!) dep kaz mezarcı topragım!...
Yaşamak artık yeter deyip kaz mezarcı toprağımı

Şükür Elamdülillâ! Çibörekni aşadık.
Şükür elhamdulillah, çiböreği yedik
Savlıkman bir kün tâ üyümüzde yaşadık.
Sağlıkla bir gün daha evimizde yaşadık
Râmet bolsun canına, bonu ilik tapkannın.
Rahmet olsun ruhuna, bunu ilk bulanın
Tanrım dert körsetmesin, koluna, pişirgennin,
Tanrım dert göstermesin, eline pişirenin
Avzuna aşagannın. Sen ber bizge köp bala;
Ağzına yiyenin, sen ver bize çok çocuk
Körgensayın olarnı, Kırımnı unutturma!
Görmüşgibi onları, kırımı unutturma
Asretlerge acı da sagıngannı kavuştur,
Hasretçekenlere acı da özleyeni kavuştur
Cavlarga kün körsetme, kardaşını tez körüştür.
Düşmanlara gün gösterme, kardeşi tez görüştür
Sen bizlerge her vakit bunday aşav kısmet et!
Sen bizlere her zaman böyle yeme kısmet et
Alay halkımızga da toplu yaşav kısmet et!
Tüm halkımıza da toplu yaşam kısmet et
Bizni ayırma rabbim, yurttan hem çibörekten,
Bizi ayırma rabbim, yurttan ve çibörekten
Kısmetimizni kesme bir vakıt mubarekten!..
Kısmetimizi kesme bir vakit bile mübarekten

İsmail Otar (1 Ekim 1911, Bursa - 28 Ekim 2005, İstanbul), Kırım Tatar yazar.Babası Ali Otar 1880 yılında Bahçesaray Otarköy’de doğdu. Annesi Emine Otar Bahçesaraylı olan ve 1880'lerin başında Akmescid’e göçen Mustafa’nın kızı olup 1890’da Akmescid’de dünyaya gelmiştir
İlköğrenimini Bursa’da gören Otar 1935 senesinde İstanbul’da Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi’nden mezun olmuştur. Muhasebecilik ve muhasebe uzmanlığı yapmış, meslekî bazı eserler ve birçok makaleler yazmış ve konuşmalar yapmıştır.
İsmail Otar Kırım Millî Davası’nın muhaceretteki önemli isimlerinden biri olarak pek çok önemli çalışmaya imza atmış ve bu yolda eserler vermiştir. Kırım Millî Davası’nda yetişmesinde Cafer Seydahmet Kırımer’in büyük tesiri olmuştur. Emel Kırım Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıma Vakfı’nın da kurucu üyesi olan İsmail Otar ilerlemiş yaşına rağmen gayretle eser vermeye devam etmekte ve mücadelesini sürdürmekteydi.
Emel ve Kırım dergilerinde birçok makalesi çıkan Otar, Kırımlı Türk şair ve bilgini Bekir Sıdkı Çobanzade hakkında bir kitap yazmış, Çarlık Hakmiyetinde Kırım Faciası (Dr. Ahmet Özenbaşlı) ve Tevarih-i Tatar Han (Kefeli İbrahim Efendi) gibi kıymetli eserleri günümüz İstanbul Türkçesi'ne aktarmıştır. Şüphesiz, şiirleri arasında “Çibörek” isimli eseri halk tarafından en çok beğenilen ve meşhur olanıdır.

19 Şubat 2011 Cumartesi

SARIMAY сары май

117. tarifimizi sarımay ile veriyoruz
SARIMAY ŞILGİY MAYIN KAYNATILMASIYLA YAPILIR

kübiden (yayıktan) çıkan yağ adı üzerinde şılk=cılk(bozuk/olmamış,cıvık bir yağdır, bu haliyle pek kullanılmaz.
iki yol var, ya soğuk su dökerek ve tahta kaşık tersiyle ezerek üzerindeki yoğurt tortularının, arasındaki hava kabarcıklarının, sütün ve suyun akması sağlanır bu işlem iki üç kez yapılır, bu haliyle hemen tüketilmeye elverişli hale getirilir.

ikinci yol olarak SARIMAY yapılır, çabuk acışan/bozulan yağın ileride kullanabilmek için daha dayanıklı hale getirmek gerekir, tereyağ sıcaklardan etkilenerek acıyıp kötü koku vermesini önlemek için suyu/sütü buharlaştırılıpl koyultulur, bu işlem yağı saklanabilir hale getirir,

şılgiy may çinko kap ve benzeri kapta ısıtılıp eritilir, suyu/sütü uçurulur (fazla ısıtılmamalı tereyağı yaklaşık 150 derecede yanan bir yağdır), tortusu alındıktan sonra saklanır, daha dayanıklı kılmak için tuz katılabilir, tuz rengini daha sarı yapar ve tereyağının kokusunu daha keskin kılar.

eski zamanlarda sarımay eritilip içilirmiş, yağın kuvvet verdiğine inanılırmış.

Derleyen: Nafiz Gönlüşen

bir fıkra SARIMAY
Bir gün Oca bakkalda taze sarımay köre, aves ete. Cebin coklay, bir akşa bile tapmay. Yaklaşıp:
- Ay sarımay, sarımay, dep, parmagıman biraz may irip ala da avızına kaba.
Bakkal bir şiy aytmay.
- Cüreyime tartmay, diy de, Oca bir kere taa parmaklay.
Bakkal biraz kıyış karay amma, gene de bir şiy aytmay. Oca:
- Aşamaganım altı ay, dep parmağın üşünci sefer mayga daldıra.
Bakkal dayanalmay:
- Aydı, işine dert bolsın! diy.
- Dört desen, dört bolsın, dep, Oca, mıyık astından külümsiriy de, dörtinci kere mayga parmak basa.

Bir gün Hoca bakkalda taze san yağ (tereyağı) görür, heveslenir. Cebini yoklar, bir akçe bile bulamaz.
Yaklaşıp: - Ay sarı yağ sarı yağ diye, parmağıyla biraz yağ alır ve ağzına koyar.
Bakkal bir şey söylemez.
- Yüreğim çekmiyor(dayanamıyor) der de Hoca bir kere daha parmaklar.
Bakkal biraz eğri bakar ama, gene de bir şey söylemez.
Hoca: - Yemediğim altı ay, diye parmağını üçüncü sefer yağa daldırır.
Bakkal dayanamaz: - Haydi içine dert olsun! der.
- Dört desen, dört olsun, diye, Hoca bıyık altından gülümser ve dördüncü defa yağa parmak basar

17 Şubat 2011 Perşembe

ŞILGİY MAY

116. tarifimizi veriyoruz

KÜBÜDEN ŞIKKAN MAYGA ŞILGİY MAY DEP AYTILA.
dört beş kilo yoğurt kübüye konur
3-4 litre soğuk su ilave edilir

yayık sopası ile dövülmeye başlanır
kübüde(yayıkta) yayıldıkça/dövüldükçe yağ ayrışarak, kübünün üstüne doğru çıkmaya başlar
sopayı üst tarafa doğru çekip yavaşça döndürülerek yağın toplanması sağlanır
çok sıcak havada yağlar eridiği için toplanmayabilir o zaman üzerine biraz soğuk su dökülürse toplanır.
Kübüden çıkan bu yağa şılgiy may denir.

şılgiy kelimesi, türkçedeki cılk kelimesi ile ilintili görünüyor, cılk kelimesi bozuk yumurta, cıvık anlamlarına geliyor,
ŞILGİY MAY olgunlaşmamış/cıvık yağ anlamında kullanılıyor olmalıdır, sozma kobete yaparken de hamurların çürütülmesi/yumuşaması için bekletilmesi aşamasına  ŞINIKTIRMAK deniyor.

Şılgiy mayın buzdolabının olmadığı dönemlerde acımaması, saklanabilmesi için geliştirilmiş bir yöntem olan

SARIMAY haline getirlmesi gereklidir.


Derleyen: Nafiz Gönlüşen
Kaynak: Yusuf  Tokat / Yalova-Çiftlikköy

Blog Listem