KIRIM VE NOGAY TATAR YEMEKLERİ

facebook sayfamız tıklayın/TATAR YEMEKLERİ OKYANUSU
Beğen


ANA SAYFA YENİ TARİFLER FACEBOOK İLE ETKİLEŞİMLİ OLARAK YAPILACAKTIR.YORUMLARINIZLA PAYLAŞIMLARINIZLA KATKIDA BULUNUN

TATAR AŞLARI, TATAR MUTFAĞI VE TATAR MUTFAK KÜLTÜRÜ HAKKINDA HER ŞEY

28 Aralık 2010 Salı

TEL TEL HELVA

TEN TEN HELVA

ten ten helva adetler arasında yerini bulmuş bir tatlıdır. aşağıda bazı tatar köylerinden ten ten helva adetine ait alıntılar var.

ARAPENA
Her köyün kızı, erkeği toplanıp koro kurgan edik. “Arapena” yasay edik. Arapena şunday bola: Menim üyüme toplaşasın, erkes 25-30 kuruş ortaga sala, oga şeker alasın, may alasın, un alasın. Keten elvası yasaysın. Men bek guzel bile edim onu yasamanı. Kaynatasın kaynatasın şekerni. Ununu kazanda aruv etip kavurasın, bir konanın üstüne tögesin. Şekerni de mınaday ufak bola, başta suvukka şıgarıp sozasın sozasın, bulaytip bir birevine verip verip konanın üstüne salasın, sen- men şegesin. Unman kavuşturabersen kobıye. Sonra mınaday etip kesesin.
KAYNAK:Kırım Tatar Göç Hikâyeleri IV: Şükürzade GÜNGÖREN

1951 yılının Ocak ayının 20’sinde Ankara’nın Polatlı ilçesinin Yenidoğan köyüne barınmak için yerleştim, iş ararken Ocak ve Şubat aylarında köy bakkalından borç olarak şeker aldım, evde pişmaniye yaparak akşamları gençler kahvesinde pişmaniye sattım.(bir başka kırım göç hikayesinden)

Yine eskiden yapılan fakat şimdilerde pek yapılmayan tenten helvası da (pişmaniye) Karaçay’ın unutulmakta olan tatlarındandır. Bu helva halen İzmit civarında daha çok yapılan pişmaniyeye bezemekte olup biraz daha kalın yapılmaktaydı. 1970 yılların başlarına kadar kış gecelerinde birkaç hane ya da köy kızları bir araya gelerek ten ten helvası yaparlardı. Daha eskiden de köyün delikanlıları ten ten helvası yapan kızların penceresine gelerek birbirlerine karşılıklı maniler ve çınlar söyleşirlerdi. Adet üzere delikanlılar kızlara çeşitli hediyeler getirirler, kızlar da onlara ten ten helvası verirlerdi. Bugün bu adet maalesef devam ettirilmiyor.

Kızlar yaz-kış devamlı birbirlerinin evinde sıra ile toplanır, köy caşları da kızların pencereleri dibinde karşılıklı çınlaşırlarmış. Bu esnada çeşitli yemişler yiyerek, mısır patlatır, "tenten helvası" yaparlarmış. Yaverören köyü

tarifde yine bir tatar köyünden kalecikkaya köyünden
TEL TEL ÇEKME  :
Bir kış eğlencesidir.Kar yağıp yerde tutunca yapılması makbuldür. Bildiğimiz pişmaniyenin ev şartlarında yapılanıdır. İnsanımız hem karnını doyurur hem de eğlenir.Neşelenebilmek için kendisine her işten bir pay çıkartır. İşte tel tel geceleri de böyledir.
Tel tel öyle bir kaç kişi için yapılmaz. Oldukça eziyetli bir iştir. O sebeple hem yiyecek insanların hem de çalışacak yani tel tel çekecek insanların kalabalık olması gerekir. Hepsinden önemlisi ise tel tel çekmede tecrübeli olmalıdırlar.
Ana maddesi su, un, şeker ve limondur.

Yiyecek kişi adedine göre şekerin ve unun miktarını ayarlanır. Kullanılan Malzemeler: 250 gr Tereyağı, 3 su bardağı un, 1 kg. Toz şeker, 1 adet limon.Şekerle ağda kaynatılır.
Hazırlanışı: 1 kg. Şekere, 2 su bardağı su konur ve kaynatılır. Üzerine bir miktar limon sıkılır. Şeker hafif kırmızı renge gelince bir kaşık kadar bu şekerli sudan soğuk su içerisine dökülür, katı hale (ağda) gelirse  helvanın ağdası olmuş demektir.


Genişçe bir sofra tahtasının etrafına tel tel çekecek 6-8 kişi oturur. Ağda hazır olunca bir taraftan da un kavrulmaya başlanır. Unu kavurmakta maharet ister. Ne fazla kavrulacak ne de az.
250 gr. Yağla kavrulan un büyükçe bir tepsi içerisinde soğutulur
2
Bir taraftan un kavrulurken diğer taraftan hazırlanmış ağda soğuması için dışarıda kar içerisine gömülerek soğutulur. Belirli bir miktar soğuyunca alınarak tel tel çekilecek masaya getirilir.
soğutulan ağda beyaz bir  renk alıncaya kadar çekilip uzatılarak yoğrulur sonra iki ucu birleştirilerek simit şekline getirilir
Burada dikkat edilecek husus, tahtadan yapılmış, 4 ayaklı, 25-30 cm yüksekliğinde üzerinde genelde yemek yenilen veya hamur işleri hazırlanan ( Kona ) sofra üzerinde çekilmesidir. Kona üzerine dökülen ağda hafif hafif kavrulmuş una bulanarak herkes bir tarafından tutmak üzere daire şeklinde çekmeye başlarlar.
 tepsideki soğutulmuş, kavrulmuş un içerisine konur. Üzerine kavrulmuş un dökülerek üç dört kişi tarafından kenarlara doğru çekilerek halka büyütülür bu halka ikiye katlanarak küçültülerek tekrar aynı işlem yapılır.
Maharet çekerken daireyi koparmamaktır. Bir eğlence olarak çekerken koparan cezalandırılır. Ağda lif lif olmaya başlar. Saç teli gibi oluncaya kadar devam edilir.
Katlar incelinceye kadar aynı işleme devam edilir. Tel tel olan katlar kopartılarak servis yapılır.
Çekme işi tamamlanınca 5 cm lik parçalar halinde kesilerek servis yapılır.

En eğlenceli yeri ise, yerken el, yüz her tarafın un olmasıdır. Eli, yüzü temiz olan kalmış ise diğerleri tarafından una bulanır. Eğer tel tel istenildiği gibi olmazsa, kalın kalın, topak topak olursa buna da ŞOMAŞA oldu denir. 
Ve yazıyı Necdet Özen e ait 1950 lerde bir yılbaşında peşmane yapımına dair bir anı ile bitiriyoruz
BIR CILBASI KEŞESI

Necdet ÖZEN

Eskişer Lisesimen, köyümüzdün otobosundun turgan Aydoğdu garajı cayav l5 dakka edi.O kün mektep darkalganıman cuvuruklap otoboska zor cettik. Cetismiy keş kalsak cıl basın köyde geşiramayık edik.Mendiy etken canı cetme birkaş kırcıman mektep talebeside bar edi.Mıstapa abiyimdin bu otobosuman o zaman nahiye bolgan Alpu’ga gadar kettik. Köyümüzdün colu toprak bolgan üşün kıştın künlerinde ava suvuk bolup cerler don yasap toprak katısa gene köyge otobosman keteredik.Cerde biraz kar bolsada ava cıllı bolgan üşün col cımsaganga otobostu taslap 7 kilometrelik köy colun cayav cürüp köyge bardık.Küneş canı batıp kas karamadan köydeki emsallerimizmen tabıstık.Köyümüzde o vakıtlar bir kave bar edi, köydün akayları cılbaşı keşelerinde kavede bolgan üşün babalarımızdın kasına kavegede ketamaytagan edik. Biı üyde cıyılsıp, annelerimizge müsür patlattırıp elva yasattık, peşte kestane kabağı pisirttik.Bizden üyken kızlarda bir üyge cıyılskanlar, dayre şalıp dürkü aytıp, birde peşmane (Pişmaniye denen tatlı yiyecek) basıp ciyik boldular.Biz bunu esittik, barıp un,şeker,may alayık bizgede yasanız desekte, sizinkimen barabar köp bolur yasamaymız dep sıltav ettiler.Işimizden aklı evvel birevside; biz özümüz yasayık dedi.Peşmene yasalması kolay tuvul, kızlar zor yasaydılar desekte tınlamadı.Aldında üydün ayatında ocaktı cağıp şekremen suvdu kosup kaynattık.Ondan sora da suvusun dep tısyaka tasladık.Avada bek suvuk, ay carık edi.Aydın şavkı kardın üstüne vurgan, eryak cıltırapyatır.Kızlarga barıp şekerdi suvman kaynatkanımızdı suvusun dep tısyaka taslaganımızdı ama bundan son kaytıp yasaygımızdı bilmegen üşün bizge üyretiniz deskte şalıp oynayatkanda bizmen seleke etip külüstüler.Onlardın oyunlarıman aldandık, keş kalganmız üyge ketip karasak suvukta şekerli suv katıp, akide şekerindiy bolgan.Gene alıp aketip kızlarga körsettik, bizge külüp bu endi bolmaz dediler.O zaman yasayık peşmanenizden bizgede beriniz dedik, erisip; bermiymiz dediler.Kaytıp üyge keldik ama bu bizdi ösestirdi.Kızlarddın bolgan üylerine casırınıp canastık.Onlardın azakay suvusun dep tısyaka taslagan şekerli bılama kıvamında peşmane suvların alıp gene onlardın üyündün ayatına casırdık.Köp karadılar ama şekerli suvların tabamadılar.Zaten biraz sora onlardın şekerleride katıp bizimkindiy bolup kaldı. Tabıp aketip berdik ama bolmadı.Bizge köp şeker akeliniz, unman mayınızdıda akeliniz kosup barabar peşmane basarmız dediler.Bizde olardın aytkanınday ettik.Külüp oynadık ama üylerimizge kaytkanda erte ezanı okunuyatır edi.

Bu anlattığım olay l950 li yılların bir yılbaşı gecesinde geçmiştir.O zamanlar köyde televizyon,radyo yoktu.Içkili eğlence zaten olmazdı ama yinede bir pişmaniye tatlısının yapımı bile bize neşeli vakitler geçirten hatıralardan biri olarak kaldı.

Nice yeni yıllara sağlıkla erişmeniz dileğiyle sav bolup savlukman kalınız.

Necdet Özen

Blog Listem